Ana içeriğe atla

Manen Kadın Olmak


Osmanlı Dönemi  Kadın Hakları Tartışmaları Yıl 1912

Fatma Nesibe Hanım 300 kadın dinleyici önünde konuşuyor:

-Ah, evet diyorlar ki:”Kadınlar hangi haktan bahsediyor? Hakları varsa hilkatten istesinler (yaradılış)! Ondan şikayet etsinler... Onları manen, maddeten zaif1 ve kabiliyetsiz yaradan biz değiliz a!.. Kuvvetin zaife galebesi2! Bu pek tabiidir. Ve muvazene3, kainatın en büyük kanunudur.” Fakat aldanıyorlar, sizi temin ederim ki aldanıyorlar, hanımlar! “Maddeten...” kaydına itiraf edelim, inanmaya mecburuz. Bu böyle! Ah, şu zaif kollarımda kuvvet olsaydı. Hilkat bana demir pençe, sert bir kalp verseydi, yapacağım ilk iş, birçok erkeğin kafasını paralamak olacaktı!... Fakat “manen” bunu kabul edemeyiz hanımlar...
(Kaynak Aynur Demirdilek Araştırmasından)*

Yazıma bir alıntı ile başlamak istedim. Çünkü zaman değişir ama kadınlara bakış açısı değişmez diyorum.  Aradan 100 yılı bırak artı 1 yıl daha geçmiş sizce kadınların aciz ve kabiliyetsiz görülmesinin önüne geçilebilmişmidir?

Kadına yönelik şiddetin karşısında durmak için  Türkiye’de ilk kez 30 Kasım 1998 günü saat  11.00’de Ankara Barosu, Ankara Adliyesi içerisinde “Kadın Danışma Merkezi” açma kararı almıştır. O günden bugüne kaç tane daha merkez açıldı kimbilir. Peki kadına yönelik şiddetin önüne geçilebildi mi?

Fazla mı geçmişe gittik hadi o zaman 3 ay öncesine gidelim. 25 Kasım 2012 Kadına Yönelik Şiddete Hayır Günüydü. Hadi bu günün ortaya çıkış hikayesine bakalım 52 yıl geriye gidelim.

**25 Kasım 1960 Dominik Cumhuriyeti'nde; Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin diktatörlüğün askerleri tarafından, tecavüz edildikten sonra işkenceyle katledildikleri gündür.

Sistem; özgürlük için mücadele edenleri susturmak, yok etmek istemiştir.  

 1981'de Dominik'te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayında; 25 Kasım, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü" olarak kabul edilmiş, 1985 yılında da, BM tarafından ilan edilmiştir.
……………………

100 yıl geriye gittik olmadı 50 yıl ilerledik dünyanın diğer ucuna baktık olmadı günümüze geldik etrafımıza bakındık gördük ki Kadına Şiddet Devam Ediyor…
Sadece Ülkemizde değil Dünya’nın neresinde olursanız olun kadına uygulanan şiddeti ve artan cinayetleri görebilirsiniz. Bilmeyenin kalmadığı cinayet haberlerini yazmak istemiyorum. Ama bu duruma insan olan herkes gibi DUR demek istiyorum.
Ülkemizdeki durumu anlamak için sadece rakamlara bakmak bile yeter.
***Erkekler 2012'de 165 kadın, 14 çocuk, üç bebek ve 15 erkek öldürdü;  150 kadına tecavüz etti, 210 kadını yaraladı, 137 kadını taciz etti.
Kadınları en çok kocaları öldürdü ve yaraladı, tanıdıkları erkekler tecavüz etti, tanımadıkları erkekler taciz etti. Şikayette bulundukları, koruma talep ettikleri, tedbir kararı çıkarttıkları halde 24 kadın öldürüldü, 21 kadın ağır yaralandı.
……………………

Ve bu duruma dikkat çekmek için sıklıkla eylemler, yürüyüşler, televizyon programları, sosyal medya duyuruları yapılıyor. Fakat size 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Kadınların Küresel Bir Hareket Planı olduğundan bahsetsem ne dersiniz?

“1 milyar kadının şiddet görmesi gaddarlıktır ama 1 milyar insanın dans etmesi devrimdir.” sloganıyla yola çıkan V-Day hareketi, “One Billion Rising” kampanyası dahilinde dünyanın tüm kadınlarını ayaklanmaya çağırıyor.

Direnin, Dansedin, Ayaklanın!
Unutmayın!

Dünyada her 3 kadından 1 'i tecavüze uğruyor ya da şiddet görüyor.

Kampanya Tanıtım Filmi :



Sevgiler Günü batıdaki adıyla Aziz Valentin Günü 21.yüzyılda insanların fazladan para harcadıkları birgün olmaktan öteye gitmiyor. Ama bu yıl 14 Şubat da Tüm Dünya Şiddete Hayır Diyecek!

Yürüyüşler yapıldığında pankartlada hep acı şeyler dikkat çekiyor. Bu sefer dans eden kadınlar dikkat çekecek!

1 Milyar kadının biraraya geldiğini ve şiddet uygulayan erkekleri paraladığını düşünün. Ama durun. Biz kadınlar manen şiddeti kabul edemeyiz ama gücümüzü göstermek için DANS EDECEĞİZ!

14 Şubat 2013 Perşembe Günü İstanbul da 1 Milyar Kadın Ayaklanıyor etkinliğinin gerçekleşeceği yerler:

13:00 Beşiktaş Meydanında
14:00 Haydarpaşa Garı Önü
19:00 Kadıköy İskelesi Önü Meydan Aktivitesi
20:30 Kadıköy Caferağa Spor Salonu Global Etkinlik

İzmir : 13.00’de Saat Kulesi Önünde                  Samsun : 17.00’de Yeşilyurt Alışveriş Merkezi’nde          
Bursa : 18.00’de Korupark AVM de                    Eskişehir : 14.00’de Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde  Marmaris : 13.00’de 19 Mayıs Gençlik Meydanı’nda

Katılmak istiyor ama nasıl dans edeceğinizi bilmiyorsanız Depo Dans eğitmenlerinin hazırladığı video size yardımcı olacaktır.





Bilgilendirme:
1-Zaife: Aciz                         *31.08.2000 Milliyet Gazetesi Yılmaz Çetiner’in yazısından alıntı.
2-Galebe:Üstünlük                 ** Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu basın
3-Muvazene:Denge                  açıklamasından alıntı.
                                              ***T24 haber alıntı http://bit.ly/12ErkXt

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Roma Seyahati (1. Bölüm)

MERHABA; 2014 yılında gerçekleştirdiğim İtalya seyahatimde çektiğim görüntüler, aslında kendime anı olması içindi fakat şuanda içinde bulunduğumuz Covid-19 Salgını dolayısıyla seyahatlere de pek çok kısıtlama getirildi ve bir süre yurtdışı gezileri mümkün görünmüyor, bu durumda bende geçmiş güzel günleri sizinle paylaşarak belki de gelecekte yapacağınız seyahatlere, ilham vermek istediğim için bir seyahat vlog serisi hazırlamaya karar verdim. İlk Bölüm Roma'yı umarım beğenirsiniz, kanalıma abone olmayı unutmayın, iyi seyirler...

Tüketmemeye Direnin

İstanbul   Shopping Fest   2013 08 – 30 Haziran tarihlerinde Alışveriş Merkezlerinin daha geç kapatılmasına neden olacak festival başlıyor. Gezi Parkı’nda AVM istemiyoruz diye yükselen seslerin arasından bir haykırış da AVM mağazalarında çalışanlardan gelse nasıl olur? Her yıl çoğalan alışveriş merkezlerinin pek çok insana da istihdam kapısı olduğunu göz ardı etmek haksızlık olur. Artı hepimiz içinde çeşit çeşit mağazalarıyla pek çok hizmeti barındıran bu yapılarda vakit geçirmeyi seviyoruz. Aksini iddaa etmek yalancılık olur. Fakat bu sistemdeki yanlışlıkları görmezden gelmeyi gerektirmez. Onlar; haftasonu izin kullanamazlar, resmi tatil ve bayramlarda çalışırlar (çünkü her türlü kurum kapalıdır ancak AVM’ler kapatılmaz), çalışanlardan esnek çalışma saati beklenir (bu da 12 saat ayakta durmak demektir), sayım yapan mağazalarda siz dışarıda söylenirken içeride iki gündür dışarı çıkamamış insanlar vardır gibi… Tüketimi çılgınlığa dönüştürmenin ekonomiye katkısı